Uzay Kaşifleri Derneğince (Association of Space Explorers-ASE) Bursa’da düzenlenen “34. Gezegen Kongresi”, üçüncü gününde etkinliklerle devam ediyor.
Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezinin (GUHEM) ev sahipliğinde gerçekleştirilen kongreye, birçok ülkeden 70’i aşkın astronot, kozmonot, bilim insanı ve uzay meraklıları katılıyor.
Farklı ülkelerden astronotlar, kongrenin üçüncü gününde, 2020’de gençlerin uzay ve havacılık alanında farkındalıklarını artırmak üzere inşa edilen GUHEM’i ziyaret etti. Merkezin girişindeki astronot fotoğraflarının yanında poz veren astronotlar, kendi fotoğraflarını da imzaladı.
Merkezde uzay ve havacılık alanındaki örnek interaktif düzenekleri ve similatörleri deneyen bilim insanları, ardından Merinos Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi’ndeki “Bilim Toplum Buluşması”na katıldı.
Etkinlikte, Türkiye’nin ilk uzay yolcuları Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever ile astronotlar Julie Payette, Matthias Maurer, Andre Kuipers, Victor Glover, John Danny Olivas, Koichi Wakata, Yuri Ushachev, Bursa’nın farklı okullarından gelen öğrenci ve öğretmenlerle buluştu.
Etkinlikte konuşan Gezeravcı, gençlerle buluşmaktan son derece mutlu olduğunu söyledi.
Kongrenin 34’üncüsünün Bursa’da gerçekleşmesini başarı olarak gördüğünü dile getiren Gezeravcı, “Her ne kadar görevin icrasında sembolik olarak adı geçen iki kişi bizler olsak da bu hikaye, bu başlangıç, aslında sizlerin başlangıcı. Gelecek sizlerin geleceği ve hayallerinizin sınırını uzayın ötesine taşıyacak bir hikayenin başlangıç noktası. Hepinize geleceğiniz şimdiden hayırlı uğurlu olsun diyorum.” ifadelerini kullandı.
Atasever de çok heyecanlı bir eğitim sürecinden geçtiklerini belirterek, “Biz yolculuğa daha yeni başlıyoruz. Alper ağabeyin bahsettiği üzere bu bir varış noktası değil, çok heyecanlı ve anlamlı bir maceranın başlangıcı. İlk adımı atarken, bilimsel misyonu gerçekleştirirken sizin desteğinizin arkamızda olması bizleri çok motive ediyor. Dolayısıyla her birinize çok teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
Astronotlar soruları yanıtladı
Astronot John Danny Olivas ise bir öğretmenin, uzaydaki en kötü ve hüzünlü anlarını sorması üzerine, şunları kaydetti:
“Uzaydan ilk kez dünyaya baktığımda tek görebildiğim kara ile deniz arasındaki sınırdı. Bu beni üzdü. Yukarıdan herhangi bir sınır görmedim ama dünyada biliyorum ki insanlar kendi zihinlerinde, kendi aralarında sınırlar çiziyor. İnsanlar kafasındaki sınırlar yüzünden bu dünyada birbirini incitiyor. Herkes yukarı çıkıp benim gördüğümü görseydi birbirlerine zarar vermez, savaşmazdı, bu yüzden bu beni üzüyor.”
Astronot Victor Glover ise uzaydaki tecrübelerini şu sözlerle aktardı:
“Dünyaya baktığında birçok his duyuyorsun. Uzayda ne kadar çok gün geçirirseniz, dünyaya gitme arzunuz o kadar kabarıyor. Orada vakit geçirmek psikolojik değişim geçirtiyor. Ev kavramı değişiyor. Ev, gezegen haline geliyor. Ne kadar zaman geçirirsen ev o kadar kıymetli hale geliyor. Uzay harika, çok çalışmaya değiyor. İyi bir takım arkadaşı olmak, birbirine iyi olmak… Sevdiğiniz her şey aşağıya baktığınızda bu dünyanın üzerinde. Bunu korumak için hep beraber çalışmamız lazım.”
Etkinlik, hatıra fotoğrafı çekilmesinin ardından son buldu.